LGS sonuçları açıklandı… Yüzdelik dilimin önemi: Lise seçerken nelere dikkat edilmeli?
Tercih dönemi dolayısıyla Eğitim Uzmanı Salim Ünsal, Nuran Çakmakçı moderatörlüğünde öğrencilerin ve velilerin sorularını yanıtladı. Ünsal öğrencilerin tercih sürecinde faydalanabilecekleri önerilerde bulundu.
“ÖNEMLİ OLAN EN SON YAZDIKLARI OKULA NE KADAR YÜZDELİK DİLİMDE UZAK OLUP OLMADIKLARI”
Tercihlerin çok sıkı ve yoğun bir şekilde yapıldığı günler içerisinde bulunulduğunu aktaran Ünsal, “Dolayısıyla öğrencilerin ve daha çok da velilerin çok heyecanla takip ettikleri bir zaman dilimi. Özellikle öğrencilerin LGS’de elde etmiş oldukları performansa ve başarıya göre veliler artık okul arayışlarına girdi. Yüzdelik dilimlerine uygun olan okullar hangileriyse onlardan bir seçim yapmak istiyor. Tercih sadece sınava giren öğrencilerin yaptığı bir uygulama değil. Hem sınava giren öğrencilerin hem de sınava girmese dahi adrese dayalı olarak tercih yapılabilecek bir süreç. Ayın 28’inden hemen sınav sonuçlarının açıklanmasıyla başladı. 17 Temmuz’a kadar bu süreç devam edecek. Bu zaman dilimi içerisinde veliler eğer öğrenci sınava girmişse özellikle sınavlı okulları tercih edebilme hakkını elde ediyorlar. Sınava girmemişlerse veya sınava girmiş olmalarına rağmen adrese dayalı okullarında ilk 5 okul oradan 10 tane okulda sınavla ilgili tercihleri yapmış olacaklar. Bunların tercihlerini yaparken genel olarak yüzdelik dilimler üzerinden bir değerlendirme yaparak, önceki yıllarda oluşmuş yüzdelik dilimleri hangileriyse o yüzdelik dilimlerin üzerinden bir liste oluşturmak şanslarını artıracaktır. Bir yelpaze içerisinde seçim yapmak, kendi yüzdelik diliminin biraz daha yukarısında olan okullardan başlayıp ve biraz daha aşağısında olan okullardan liste oluşturmak da öğrencilerin şanslarını arttıracaktır. Yaklaşık 10 tane tercih hakları var. Bazen 10 taneyi dolduramayabilirler. 6-7 seçim yaparak noktalayabilirler. Önemli olan burada en son yazdıkları okula ne kadar yüzdelik dilimde uzak olup olmadıkları. Eğer çok yakın yerlerden yazıyorlarsa o dilimlerde yazmalılar. Bazen yıldan yıla farklılıklar oluşabilir ve bundan dolayı kazanma şansını risk edebilirler. Böyle bir riski yaşamamak için alt sıralarda yazdıkları okulların yüzdelik dilimlerinin kendi yüzdelik diliminden daha aşağısında olan yerlerden olması onlar için yararlı olacaktır” dedi.
“HANGİ TÜR LİSEYE GİTMEK İSTEDİKLERİNE KARAR VERSİNLER”
Türkiye’de tercih edebilecek lise türlerine bakıldığında fen liseleri, sosyal bilimler liseleri, anadolu liseleri, mesleki ve teknik anadolu liseleri, anadolu imam hatip liseleri olmak üzere 5 ayrı kategoride tercih yapılabileceğini söyleyen Ünsal, “Hangi tür liseye gitmek istediklerine karar versinler. Bunu aslında yüzdelik dilimler belirliyor. Mesela yüzde 3-5’lik dilimdelerse o zaman fen lisesi de dahil tüm lise türlerini seçmek gibi bir avantaj yakalayabiliyorlar. Ama yüzdelik dilimleri biraz daha aşağılardaysa örneğin yüzde 15-20-30 seviyesindeyse doğal olarak fen ve anadolu liselerine girmekte zorlanıyorlar. Bu sefer mesleki ve teknik Anadolu liseleriyle anadolu imam hatip Liselerinin de içinde bulunduğu bir tercih listesini oluşturmaları gerekiyor. Bu açıdan bakıldığında çocuklar hangi tür okula gideceklerini belirlesinler. Ama o okulda da ‘kariyerlerini hangi yönde yönlendirecekler, hangi alanda uzmanlaşacaklar, akademiye geçtiklerinde, üniversiteye geçtiklerinde hangi alanda kendileri mutlu olacak’ bunlarla ilgili de en azından bir ön hazırlık yapmaları gerekiyor. O tür bir liseye gitmeleri gerekiyor” diye konuştu.
“LİSELERLE İLGİLİ ÖN YARGI TAŞIMASINLAR”
Ünsal, “Liselerle ilgili ön yargı taşımasınlar. Bir lisenin puanı veya yüzdelik dilimi yüksekse o lise illa daha iyi lisedir puanı ondan biraz daha düşük olanın daha zayıf bir lisedir şeklinde bir algı doğru değildir. Puan üzerinden veya yüzdelik dilim üzerinden bir algı ile tercih yapmak çok doğru olmayabilir. Çok uzak yerlerdeki liselere gitmek eğitim öğretim sürecinin 4 yıllık zamanda çok büyük sıkıntılarla karşı karşıya kalacakları bir dönem olacak. O nedenle lisenin lokasyon olarak öğrencinin yaşadığı yere ne kadar yakın olduğu çok önemli. Eğer başka illerdeki bir liseye gideceklerse ki o ildeki lisenin bir pansiyon, yurt olanağının olup olmadığı da elbette çok önemli. Tüm bunları dikkate alarak çocuklar okul seçimlerini yapabilir. Önemli olan okulların onları ne kadar değerli hissettirdiği ne kadar onların eğitim öğretimini önemsedikleri, onlara özellikle bir sonraki eğitim süreci olan akademiye geçişte ne kadar katkı sunup sunmayacakları, çocukların kendi kişisel gelişimine ne kadar katkı sağlayıp sağlamayacakları okulların temel özellikleri bu. Baktığımızda Türkiye’deki okullar genel olarak birbirine çok benzeyen okullar. Dolayısıyla biraz öğrencinin kendisine de çok fazla iş düşüyor. O gayreti gösterecekleri okullardan hangileriyse onlara yönelmelerini tavsiye ederim” dedi.
Ünsal son olarak şunları söyledi:
“Bu süreci kaçırmasınlar. Daha doğrusu hemen acele bir tercih listesi oluşturup teslim etmek yerine gerçekten okulları da araştırarak bilmedikleri hususları mutlaka bir uzman desteğinden yararlanarak tercihlerini yapmalarını öneriyorum. İlk yerleştirmede sonuçlar istedikleri gibi gelmediği takdirde yani istedikleri okulları kazanamadıkları takdirde hemen yerleştirme sonrası da 22 Temmuz’da başlayıp 2 hafta devam eden bir nakil süreci de karşılarında olacak. Bazen hedefledikleri okula ilk yerleştirmede yerleşemiyorlarsa o nakil sürecinde de tekrar o geçmek istedikleri okullara geçebilme şansını yakalayacaklardır. Ben hepsine başarılı bir tercih dönemi diliyorum.”