Ketçap Şişesini İlk Kez Ters Tasarlayan Adamın 111 Kez Başarısız Olduğunu Öğrenince “Neymiş Bunun Hikâyesi?” Diyeceksiniz
Paul Brown, 1991 yılında ketçap şişesinin ağzını ters çevirerek içindeki sosun kolayca akmasını sağlayan bir valf tasarladı. Bu basit ama etkili buluş sayesinde ketçap tasarımları neredeyse baştan aşağı değişti.
Bir zamanlar tasarım faciası olarak adlandırılan şişeler, âdeta Brown sayesinde yeniden hayat bulmuştu, sahiden bu mucit nasıl bütün ketçap endüstrisini değiştirmeyi başardı?
90’lı yılların başında Paul Brown; ABD, Michigan’da küçük bir dükkânda çalışıyordu.
Bir tasarımcı ve imalatçı olarak başlangıçta şampuan şişelerinin sızdırmadan baş aşağı saklanmasını sağlayacak bir valf yapmak için yola çıkmıştı. Bir müşterisine bunu yapabileceğine dair söz veren Brown, kalıplama presi ve sıvı silikon kullanarak işi yapmaya koyuldu.
Brown, bilgisayar kullanmayı sevmiyordu ve genellikle sezgileriyle çalışıyordu. Tasarımı oldukça iyi planlamıştı ama modeller tam olarak çalışmıyordu, buna rağmen üzerinde günlerce denemeler yapmaya devam etti.
Malzemelerin ve prototiplerin oluşturulması pahalıydı ve sonunda cebinde pek de parası kalmamıştı. Yılmayan girişimci, prototipini finanse etmek için annesi de dahil olmak üzere 11 arkadaşından ve ailesinden binlerce dolar borç almıştı.
Yine de tasarımı tam olarak doğru yapmayı başaramadı.
Valfin, şişe sıkıldığında açılması ve sıkma işlemi durduğunda otomatik olarak sızıntı olmadan kapanması gerekiyordu. İlk büyük potansiyel alıcısı da pazartesi günü gelecekti.
Cuma günü 111 başarısız prototipten sonra kendini oldukça çaresiz hissetmeye başlayan Brown, son çare olarak kalıp ustası Tim Socier’i aradı.
Kendisine son 1 versiyon yapmak için hafta sonu bütün gece çalışıp çalışamayacağını sordu ve şansına, 112 numaralı prototipi işe yaramıştı!
İşte bu andan itibaren Brown’un yükselişi başlıyordu. Pazartesi sabahı geldiğinde potansiyel alıcısı gerçek bir müşteri hâline gelmişti.
Sonraki birkaç yıl içinde Brown’un patentli valfi, popüler hâle gelecekti.
Bebek maması üreticisi Gerber, alıştırma bardaklarında kullanmak üzere valfi satın almıştı. Daha sonra NASA da astronotları için uzayda sızdırmayan bardaklar yaratmak üzere satın aldı. Tasarım zaten şampuan şişeleri için yapılmıştı ve kozmetik endüstrisi de akın akın Brown’u aramaya başlamıştı.
Ancak Brown hem Heinz hem de baş rakibi Hunt’s tarafından teklif aldığında gerçekten büyük bir iş başardığını fark etti.
Ketçap müdavimi tüketiciler onlarca yıldır şişelerini buzdolabı raflarında baş aşağı saklıyordu. Bu sistem ideal değildi çünkü baş aşağı saklanmak üzere tasarlanmamış bir şişe açıldığında, ketçap su gibi akıp gidiyordu.
Heinz, Paul’ün valf teknolojisini kullanarak şişenin tamamının bir anda dökülmesine gerek kalmadan baş aşağı duracak şekilde tasarlanmış yeni bir ketçap şişesi serisi oluşturmak istedi.
Paul işe koyuldu ve şampuan şişelerinde kullandığı valf teknolojisinin aynısını Heinz ketçabına uyguladı.
Muhtemelen şimdiye kadar tahmin edebileceğiniz gibi, sonuç büyük bir başarıydı. Heinz çalışanları da bu olay karşısında şaşkına dönmüştü.
Şişeyi sallamak ya da bıçakla ketçap çıkarmak yerine artık en az zahmetle mükemmel miktarda sıkmak mümkün olacaktı. Paul’ün baş aşağı duran şişesindeki ketçap, bir topak hâlinde akmak yerine temiz ve düz bir çizgi hâlinde geliyordu.
“Ready When You Are” (Sen Ne Zaman Hazır Olursan) sloganıyla büyük bir reklam kampanyası başlatıldı. Heinz’ın baş aşağı şişeleri, ülke çapında anında çok satmaya başlamıştı. Bugün süpermarketlerde duran hazır ketçap şişeleri, standart hâle geldi.
Başarısını sürdüren Paul Brown, şirketini Liquid Molding Systems, Inc. şirketine 13 milyon dolara sattı.
Borçlarını kapattı, borç aldığı herkese fazlasıyla iade etti. Sonra Florida’da âdeta cennetten bir köşe, Arizona’da karavanını park edeceği bir yer satın aldı ve son model bir ahır inşa etti.
Paul Brown, tüm büyük icatların arkasındaki ilkeyi uyguladı. Herkesin bildiği bir soruna çözüm getirmeyi, yüzlerce denemeden sonra başarmıştı.
Valfi icat ederek birçok günlük ürünü daha pratik hâle getirdi. Tabii ki bunun için 112 deney ve stres çekmesi gerekti ama 13 milyon dolarlık ödülü alınca, eminiz ki tüm bu çabalarına değdiğini düşünmüştür.
İlginizi çekebilecek diğer sektörel içeriklerimize buradan ulaşabilirsiniz: