İstanbul’da terör medresesi: Askeri tesis ve Meclis’e saldırı planı ortaya çıktı

İstanbul’da Santa Maria Kilisesi’ne saldırı düzenleyen IŞİD terör örgütünün hücresiyle ilgili yeni detaylar ortaya çıktı. Tamamı yabancı uyruklu 12 teröristin, aynı mahalledeki beş katlı bir bina içinde kurduğu Darul Vefa İlim ve Amel Merkezi (Muvahhid Derneği) adlı terör medresesinde, TBMM ve askeri tesislere yönelik saldırı planları yapıldığı belirtildi.

İddianameden detaylar

28 Ocak’ta İstanbul Sarıyer’deki Santa Maria kilisesine IŞİD tarafından düzenlenen saldırıda bir kişi hayatını kaybetti ve iki terörist yakalandı. IŞİD’in Horasan Kolu’nun bu saldırıyı düzenlediği ve örgütün İstanbul’daki lojistik üssü olarak Başakşehir Güvercintepe mahallesini kullandığı belirlendi. Bu mahalle, örgütün İstanbul’daki en büyük gettosu olarak ortaya çıktı.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü TEM ekiplerinin, kilise saldırısından altı ay önce Güvercintepe’deki DAEŞ yapılanmasına yönelik seri operasyonlar düzenlediği ortaya çıktı. İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nce hazırlanan iddianamede, 14 Temmuz 2023’te Güvercintepe’de bir adrese düzenlenen operasyonda Kırgız, Tacik ve Özbek uyruklu 12 kişinin gözaltına alındığı kaydedildi.

Parfümeride karargâh

Milliyet’ten Ferit Zengin‘in aktardığına göre, Terör hücresinin askeri tesisler ile TBMM’ye saldırı için yapılandığı ve bu doğrultuda hazırlık yaptığı kaydedildi. Tamamı yabancı uyruklu 12 teröristin aynı mahallede bulunan beş katlı bir binaya kurdukları Darul Vefa İlim ve Amel Merkezi (Muvahhid Derneği) adı altındaki terör medresesinde saldırı planlarını yaptığı, iç savaşta ailesini kaybeden 70’e yakın çocuğa örgüt ve terör eğitimi verdikleri belirtildi.

“Reina Saldırısı” tutukluları

Askeri tesisler ile TBMM’ye saldırı için yapılanan hücrenin başını çektiği öğrenilen Kırgız asıllı Ömer Yunus’un 2014 yılında İstanbul’da sahte pasaportla yakalandığı, ardından kaçak yollarla Suriye’ye geçip 2015 ile 2016 yılları arasında IŞİD adına savaştığı, oradan tekrar kaçak yollarla İstanbul’a dönüp Bursa’ya gittiği ve Reina saldırısı nedeniyle gözaltına alınıp 22 ay tutuklu kaldığı öğrenildi.

Yunus’un, tekrar serbest kalınca bu kez Mısır’a gidip geldiği ve üzerinden çıkan sahte pasaport nedeniyle dört ay da Ankara’da tutuklu kaldığı ortaya çıktı. Aynı hücrenin bir başka kilit ismi olan ve hâlâ cezaevinde bulunan Fuat Rasulov’un da Reina katliamı nedeni ile iki yıl kadar cezaevinde tutuklu kaldıktan sonra salıverildiği ortaya çıktı.

Davanın bir başka sanığı Bekkhan Khasimikov’un ise Ağustos 2021’de kaçak yollarla Reyhanlı üzerinden Suriye’ye geçmeye çalışırken yakalandığı belirtildi.