Uzmanlar, yumurtanın sarısının, doğadaki en yüksek kolesterole sahip besin olduğunu vurguladı. Dünya çapında yapılan geniş çaplı araştırmalar kan kolesterol seviyesi ile koroner kalp hastalıkları arasında bir bağlantı olduğunu, kan kolesterolü yüksek olan kişilerin kolesterol seviyelerinin tedavi ile azaltılarak kalp hastalığı riskinin düştüğünü gösteriyor. Daha da önemlisi düşük kolesterol içeren bir diyet ile beslenen
Japonların, Hawai ve San Francisco’ya göç ettikten sonra değişen beslenme alışkanlıklarına bağlı olarak hem kan kolesterol seviyelerinin arttığını hem de kalp hastalıklarının görülme oranının yükseldiğini ortaya koyuyor.
Hayvan deneyleri ise kolesterolü yüksek gıdalarla beslenmenin damar sertliği olarak adlandırdığımız ateroskleroza sebep olduğunu kanıtlıyor.
Yumurta tüketiminin kandaki kolesterol seviyesine ne kadar etki ettiği önemli bir konu.Araştırmalar alınan her 100 mg kolesterolün toplam kolesterolü 2-3 mg yükselttiğini ve bu yükselişin de yüzde 70 kadarının LDL olarak adlandırdığımız kolesterolü artırdığını gösteriyor.
NE KADAR TÜKETİLMELİ?
Basit bir hesapla bir yumurtanın ortalama 220 mg kadar kolesterol içerdiğini düşünürsek; tek bir yumurta sarısı yemekle toplam kolesterolün 4-6 mg, LDL kolesterolün ise 3-5 mg kadar yükseldiğini söyleyebiliriz.
Yumurta temel aminoasitler içermesi, yüksek kaliteli bir protein kaynağı olması nedeniyle çocukların büyümesine katkıda bulunur, hamile ve emziren annelerin ise günlük protein gereksinimlerinin karşılanmasında ucuz bir besin olarak kullanılmalıdır. Sağlıklı kişilerin düzenli olarak yediği günde bir adet yumurta kolesterol seviyesinde çok az bir yükselişe neden olmasına rağmen antioksidan açısından zengin olması kalp hastalıklarına yakalanma riskini azaltmaktadır. Yapılan doğru analizler diyabetlilerin günde birden fazla yumurta tüketmelerinin kalp hastalığına yakalanma risklerini iki kat yükselttiğini göstermekte.