Türkiye’deki 11 ilin yanı sıra Suriye’nin kuzeyindeki bölgeleri de vuran 6 Şubat depremlerinin birinci yılı geride kalırken, depremin yetim ve öksüz bıraktığı çocuklar hayata tutunmaya çalışıyor. Suriye’de enkaz altında dünyaya gelen ve tüm dünyanın mucize bebek olarak gördüğü Afra bebek gibi birçok çocuk akrabalarının yanına yerleştirilirken, içsavaş yorgunu Suriye’de depremzedeler hâlâ çadırlar ve derme çatma barakalarda yaşam mücadelesi veriyor.
ADINI DEĞİŞTİRDİLER
Yeni doğmuş kız bebek, Suriye’nin kuzeybatısındaki Cinderes beldesinde aile evlerinin enkazı altından çıkarıldığında hâlâ göbek bağıyla ölü annesine bağlıydı. Tüm dünyanın “mucize bebek” olarak gördüğü ve kurtarma ekipleri tarafından Arapça “tanrının işareti” anlamına gelen Aya adı verilen bebek, dünyanın birçok yerinden evlat edinme talepleri gelmesine rağmen halası Hala ve eniştesi Halil el-Suwadi’nin yanına yerleştirildi. Aile, küçük kıza, ailesinin hatırasını yaşatmak için annesinin adı Afra’yı verdi.
GECELERİ ÇADIRDA
İlk kelimelerini söylemeye başlayan Afra bebek, amcasının yedi çocuğuyla birlikte Cinderes’teki mutevazı dairede yaşamını sürdürüyor. Ancak geceleri, bölgede yerinden edilmişler için kurulan kamplardan birinde bir çadırda toplanıyorlar. Aradan geçen süreye rağmen yeni bir depremin hayatlarını yıkması korkusuyla beton bir yapıda uyumak istemiyorlar. Öte yandan Suriye’deki birçok çocuk Afra kadar bile şanslı değil.
500’DEN FAZLA ÇOCUK
Suriye’nin kuzeybatısını etkileyen depremler, Şam rejiminin kontrolündeki bölgelerde yaklaşık 1.400, muhalif grupların kontrolündeki bölgelerde ise yaklaşık 4.500 kişinin ölümüne neden olurken, on binlerce kişi de yaralandı. UNICEF’e göre depremin ardından Suriye genelinde en az 537 çocuk bir ebeveynini kaybederken, bunlardan 61’inin ise hem annesi hem de babası öldü. Bu çocuklardan bazıları Afra bebek gibi akrabalarının bakımına verilirken, bazıları ise koruyucu aileler ve yetimhanelere yerleştirildi. Öte yandan yetkililer gerçek sayının bundan çok daha yüksek olabileceğini düşünüyor.
NE OKUL VAR NE İŞ
Çocuk barınakları işleten sivil toplum kuruluşu Çocuk Evleri’nin kurucusu Alaeddin Canid, depremin ardından bazı çocukların “sokaklarda, çöplüklerde, cami önlerinde veya terk edilmiş tarlalar arasında bulunduğunu” söylüyor. Kuruluş, onları aile üyeleriyle yeniden bir araya getirmek veya koruyucu ailelerin yanına yerleştirmek için çalışıyor. Birleşmiş Milletler’e göre, depremde kuzeybatı Suriye’de 265 bin kişinin evi yıkıldı ve felaket nedeniyle yerlerinden edilen 43 binden fazla insan henüz evlerine dönmedi. Yüzlerce aile hâlâ çadırlarda ve derme çatma barakalarda yaşamaya çalışıyor. Az sayıda depremzede ise bağışlar sayesinde kurulan ve küçük binalardan oluşan kamplara yerleştirilmiş. Depremden bu yana iş imkânlarının ortadan kalktığı bölgede, okullar da faaliyet göstermiyor.
HALASI SAHİP ÇIKMIŞTI
Afra’ya halası ve eşi Halil as Sawadi sahip çıkmıştı. Çiftin, yaşları 11 ile 1 arasında değişen altı çocuğu bulunuyor. Hatta Afra’dan iki gün önce dünyaya gelmiş Ataa isimli bir kız bebekleri de bulunuyor. Halanın şimdi iki bebeği de emzirdiği belirtiliyor. Afra için doğumgünü kutlaması yapılmıyor, ancak bir çadırda depremzede çocuklar için küçük bir kutlama yapılmış ve Afra da katılmış. Halil al-Suwadi, “Çocukluğumdan beri insanlar, “Umut, acılardan doğar” derdi. Deprem günü Afra’nın enkaz altında doğduğunu görmek, bunun ne kadar doğru olduğunu bana gösterdi. Afra ilk adımını attığında acayip mutlu oldum. Ama, anne, babası aramızda olsa kimbilir onlar nasıl sevinirdi” diyor.